İA
İlhan Arsel
19quotes
Quotes by İlhan Arsel
İlhan Arsel's insights on:
"
İslam Ülkelerinde Kölelik 20. Yüzyıla Kadar Sürmüş ve Ancak Batı Dünyasının Zorlamalarıyla Sona ermiştir
"
Her ne kadar Osmanlı devleti 1908 Anayasa’sı (1293 Kanun-u Esâsî) ile köleliği saf dışı kılmış olmakla beraber, bu kurulusun gerçek anlamda ortadan kalkması ve Türk topraklarından silinip atılması Atatürk’ün yarattığı Türkiye Cumhuriyeti sayesinde olmuştur. 1926 yılında Cenevre'de imzalanan ve yeryüzü ülkelerinin tamamını köleliğe "Hayır" demeye zorlayan antlaşmayı imzalamakla Türk devleti, Kur’an’daki kölelikle ilgili hükümlerin uygulanmasına kesin olarak son vermiştir.
"
slam şeriatına göre, babası köle olmasa dahi köle kadından doğan çocuk köle sayılır. Ve bu usul İslam’ın hayrına olmak üzere yorumlanır.
"
Müslüman erkek, eğer birden fazla kadın aldığı zaman onların arasında adalet-eşitlik gözetemeyeceğini düşünürse, bir tek kadınla ve cariyeleriyle yetinmelidir. Cariyeler arasında adalet-eşitlik gözetlemek diye bir şey söz konusu değildir, çünkü onlar insandan sayılmamışlardır.
"
Görülüyor ki Muhammed'in tanımladığı Tanrı, "güzel bir şekilde rızıklandırdığı" kulları ile bu kulların sahip bulundukları köleler arasında eşitlik olamayacağını bildirmekte, ve bununla âdeta övünmektedir.Öte yandan Tanrı, yine Muhammed'in söylemesine göre, köle ile efendisi arasında eşitlik sağlamanın aleyhindedir; sağlamak isteyenlerin de karsısındadır. Çünkü köleyi efendisi ile eşit kılmanın, Tanrı’ya sirk koşmak (putları Tanrı’ya ortak yapmak) gibi bir şey olabileceğini anlatmaktadır.
"
Cinayet işleyen birisine karşı kısas uygulandığı halde, cariyesini öldüren kişiye uygulanmaz ve bu kişi kısas olarak öldürülemez; zira Kur’an’a göre kısas: “Hür ile hür, köle ile köle ve kadın ile kadın'dır." (K. Bakara 178; Maide 45). Köle (ya da cariye) öldüren kimseye "ta'zir" (azarlama) cezası uygulanır.
"
Köleliğin Resmen Kaldırılmış Olmasına Rağmen İslam Ülkelerinde Kölelik Kuruluşunu Geçerli Bilen Zihniyet Hâlâ Canlıdır.
"
15. baskıya ulaşmış olan kitabım, şeriatçı bir yargıç kararıyla toplatıhverdi. Belli ki aydınlanma yoluna yönelen insanlarımızın uykudan uyanmaya başlamaları şeriatçıları ürkütmüştü; kitabın okunması daha kim bilir kimleri uyandırabilirdi ve bu nedenle kitabı toplatmak gerekirdi!Ama kuşku etmiyorum ki, bir gün gelecek, kitap toplatmayı çözüm yolu sanan köhne zihniyet, İslam şeriatının içyüzünü ortaya koyan aydınlarımız sayesinde yok olup gidecektir.
"
Yine düşündüm ki, eğer bu gençler, İslamı terk etmenin (irtidatın) ölüm cezasını gerektiren bir şey olduğuna dair K'uran ayetlerini ve Muhammed’in , "Her kim dinini (ki Müslümanlıktır) değiştirirse onu hemen öldürün" şeklindeki emirlerini ve bu hükümlerin 1400 yıl boyunca uygulanışını bilselerdi, şeriatçıların, "Din adına ölüm fetvası verilmez” şeklindeki yalanlarını sergileyebilir ve karşılarındakileri kolaylıkla susturabilirlerdi.
Showing 1 to 10 of 19 results